19 Eylül 2016 Pazartesi

Dört mevsimli yıllar

Kış sabahlarının ayaz rüzgarları,
Bir bir dökülen güz yaprakları penceremden.
Ve bir yaz yağmuru, ahmaklığımı ıslatan,
Ben,
Ve ilk baharımın ilk şaşkınlığı.
Üç günlük dünyada,
Dört mevsimdi yıllar.

Toprak kokulu seher vakitleri,
Kaynamış çaylar,
Yok artık deminin soğukluğu,
Bir iki bardak içimi ısıtan,
Ve üç günlük dünyanın
Dört mevsimli yılları.

Yarına kalmış bu dünün işleri,
Ölümsüz sevgilerim,
Kuruttuğum güller,
Telaşa gerek yok.
Bir gün yirmi dört saattir,
Ve nasıl olsa yaşarız bir gün.
Hem, üç günlük dünyada,
Dört mevsim bu yıllar.

Sayılı nefeslerim,
Rakam rakam gelen son.
Ve hayat,
Dört mevsimli yılları
Üç günlük dünyanın.
İki çift laf edemeden
Bir bir silinen dostları.

Ve ölüm,
Basit bir çarpma
Sonucu bilinmez dünyada
Ama istisnasızdır,
Kim göçerse göçsün
Elde kalan hep sıfır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder