7 Kasım 2017 Salı

Dar Sokakların

Dar geçitleri var sokaklarının, yürüdükçe boğulduğum. Kapalı kapılar arasından geçerken alışmışlığın verdiği körlükle kaldırmıyorum bile kafamı. Ayaklarımı izlemek, bu kaldırımlara hala basabildiğimi bilmek yetiyo bazen. Dar geçitleri var sokaklarının, kimsenin umut satmadığı.

Dar geçitleri var sokaklarının, küçüldükçe kaybettiğim gök yüzünü. Yağmur damlalarının olmadığı sağnak fırtınaları var. Bir sel götürmüşçesine bütün çiçekleri sağımdaki kaldırımda bir ot bile kalmamış. Hoş, nemli hala evlerin duvarları. Dar geçitleri var sokaklarının kimsenin şemsiye satmadığı.

Dar geçitleri var sokaklarının, tekmelediğim çıplak ayaklarla. Asfaltın tabanıma yapıştığı, kapkara geçitleri. Dar geçitleri var sokaklarının kimsenin ayakkabı satmadığı.

Dar geçitleri var sokaklarının, ağlamaya utandığım, gizlenerek uyandığım sessiz geçitler. Ne bir ağıt var yakılan ne de tek bir kağıt karalanmış. Ankarada biyerlerde tuzlu sudan uzaksın belli. Dar geçitleri var sokaklarının, kimsenin mendil satmadığı.

Dar geçitleri var sokaklarının, her savaşta vurulduğum, her parmaklıkta tutulduğum geçit vermeyen geçitleri. Ve ne gariptir ki kurşun bir elementten öteye gidemez sokaklarında. Dar geçitleri var sokaklarının kimsenin mermi satmadığı.

Dar geçitleri var sokaklarının, yazdıkça yazdığım. Ama ne vakit başlasam konuşmaya kapanır pencereler. Bütün çocuklar evlerine kaçar. Kimse dinlemez ben haykırırım dize dize. Dar geçitleri var sokaklarının kimsenin şiir satmadığı.

Takıntı ettiğim dar geçitleri var sokaklarının.
Kimsenin beni takmadığı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder