Beklemek, beklemek en zor işidir
dünyanın fakat bir o kadar da içindedir hayatın. Hayatı beklemekle geçer
aslında insanın bir şeyleri yada birini. Bir hedef koyar kimisi önüne onun için
deli gibi çalışır ama aslında çalışırken dahi bekliyoruzdur, başarılı
olacağımız günü bekliyoruzdur. Kimi aşkı bekler, kimi hiç ulaşamadığı
mutluluğunu, kimi hayatının fırsatını bekler. Bazense sadece saat bir'de
buluşma sözü aldığı kafede geç kalma endişesinden dolayı bir saat önce gidip
oturup arkadaşlarının gelmesini bekler insan.
Mesele neyi beklediğinde değildir
aslında mesele nasıl beklediğindedir. Beklemeyi durmak sanır çoğumuz ancak buna
duraksamak denir beklemek değil. Beklerken çabalar insan bir şeyler yapar zira
beklentilerini karşılamak için edindiği bu azimdir onu ve ümidini ayakta tutan.
Leyla ile Mecnun dizisini izlediyseniz
eğer -hani şu bazılarını rahatsız ettiği için kapatılan dizi- beklemenin ne
denli yaşanabileceğini Serkan Keskinin müthiş oyunculuğu ile hayat verdiği
İsmail Abi karakterinde görebilirsiniz. İsmail Abi bütün dizi boyunca,
babasının ölmeden önce ona beni bekle ben gemide olacağım ve bir gün geleceğim
demesi üzerine İsmail Abi her gün sahile gidip o gemiye el sallar ve sadece
bekler. Belki gerçekten babasının yalan söylediğini anlayamayacak kadar saf bir
kalbi vardır, belki de sadece bir umudunun kalmasını istediğinden yapar bunu.
Dedim ya zor iştir beklemek. Biraz
özeleştiri yapacak olursam, sabırsız bir insan olduğumu söyleyebilirim en büyük
problemlerimden birisi bu belki de. Bekleyemiyorum karşılıksız. Kendimin mi
yoksa ümidimin mi yüreksiz olduğunu ise hala anlayamadım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder