7 Mart 2015 Cumartesi

Özgürlük üzerine

Atalay Demirci, mendilci kız şiirinde bir adam mendil satan kıza "nerede yaşıyorsun sen?" diye sorar kızın cevabı ise "her yerde, öyle sınırlamıyorum kendimi sizler gibi."dir. Çok etkilenmiştim bu şiirden ve bu sözden, gerçekten de sınırlamıyordu kendini. Başını her gün sokabileceği sıcak bir yuvası yoktu küçük kızın ama nerede yatacağı konusunda tamamen özgürdü. Tamam belki o adamın arzu ve isteklerinin gerçekleşme ihtimali daha yüksektir küçük kızdan çünkü bunları yapabilecek imkanı ve parası vardır, ama hiç kimse kalkıp da küçük kızın adamdan daha az özgür olduğunu iddia etmesin.


Özgürlük, sınırı -her ne kadar başkasının özgürlüğüne kadardır dense de- belli olmayan ve asla belirlenemeyecek bir şeydir özgürlük. Hem ne kadar özgür olabilir ki bir insan dünyada, herkes mutlaka bağlıdır bir şeylere. Sözüm ona "özgürce" araba sürerken bağımlıyızdır mesela kurallara, falanca hızı geçme falanca yoldan gitme aman kırmızı gördüğünde dur -Yanlış anlamayın kurallara bir lafım yok olması gereken şeyler bunlar-. Yada bir gece vakti kafanıza eser atarsınız kendinizi Ankara'nın ayazına, üşümüş ama özgür hissedersiniz kendinizi, hatta bence özgürlüğünüzün "nirvanasına" ulaştığınız zamanlardır bunlar. İşte böyle zamanlarda bile tam anlamıyla özgür olamaz insan. Evet atabilir kendini bir parkın köşesine ancak kafasında ki düşünceleri, onu özgür olmaktan uzaklaştıran düşünceleri bırakıp gidemez oraya hep onunla, hep oradadırlar. Bilir girmemesi gerektiğini bazı ara sokaklara yada hisseder midesindeki boşluğu anlar eve dönmesi gerektiğini, eninde sonunda dönecektir o kurtulmak istediği dört duvar arasına bilir. Velhasıl kelam asla tam anlamıyla özgür olduğunuzu düşünmeyin, olmayın da zaten.

Ne kadar imkansız olursa olsun, insanoğlu işte hep arzular özgürlüğü. Heykelini dahi dikmişlerdir daha kimsenin tanımlayamadığı bu kelimenin. Upuzun, denizin ortasında ihtişamlı başında bir taçla duran bu heykelin sadece adı özgürlüktür, hareket bile edemez yada nefes almak dahi yasaktır ona sadece bir heykeldir çünkü o. Gerçekten merak ediyorum memnun mudur acaba özgürlüğünden.


Veyahut boş verin tüm bu yazdıklarımı, boş verin niye belirleyesiniz ki özgürlüğünüzün sınırlarını. Bağımlılığınızın sınırlarını koyup yaşasanız kafi gelir -sürekli özgürlük arzulayan nefsinize değil belki ama- aman kaçmasın diye uğraştığınız keyfinize.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder