14 Ekim 2015 Çarşamba

Unutulacaksın

Şu kahrolası şarkılar da olmasa içinde adının geçmediği ama bir okadar da senden bahseden, hatırlanmayacaksın hatta belki hatırlamadığın dahi umursanmayacak. Şu sana benzeyen her çiçeğin şiseye sıkıştırılmış halini aradığın kokular da yayılmasa bahçelere, kazağımdaki kokunun sahibini unutacağım. Şöyle bir kaç sağlam rüzgar da çarpmasa suratıma "hatırla" dermişçesine, saç tellerinin yüzüme düşmüş gölgesi aydınlanacak. Her kış, giydiği uzun kollu bluzlerini parmak eklemlerine kadar çeken kızlar da geçmese kızılaydan, neredeyse unutacağım bir kaç alışılmış alışkanlığını. Şu iptal edilmiş internet sipariş mailleri yahut bir kaç pulsuz mektup da kaybolup gitse mazide, her doğum günün benim dünüm olacak yirmi dört saat gecikmeli kurulmuş saatler eşliğinde. Ya da ne bileyim işte, şu bedava takvim dağıtan, sonunda tic.ltd.şti. yazan şirket isimlerinde kullanmasalar adını belki de çoktan unutmuştum. Kupa kızını her gördüğümde bu kadar düşmesen aklıma yahut Teoman çocukken bir trafik kazasına kurban gitmiş olsa mesela belki de çoktan düşmüştün aklımdan kim bilebilir ki? Şu "unutmak" kelimesi kalksa tedavülden belki de daha yaşanası olurdu hayat.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder