29 Kasım 2015 Pazar

Ağır Tezatlar

Geçenlerde yüzüne rastladım tozlanmış bir romanın son sayfalarında.
Duygulandım biraz.
Ne vakit yüzüne rastlasam hüzün beni anıyor.
Nerde bulursam bulayım en basit kafiyeleri sözüm hep seni arıyor.
Kaç yazara daha ilham olucak senin bu tanımlanamayan yüzün?
Daha kaç kalem eskiteceksin?
Bembeyaz kalan sayfalardan kaçını daha karalar bağlayacak adınla?
Kaç virgülüm daha noktasız kalacak bitiremediğim cümlelerde?
Sahi kaç kilo çeker ki bir sevgi?
Sevdikçe kilo mu alır insan?
Bir kaç parça eksik mi kalır?
Yoksa daha mı bir ağırlaşır taşıyamadığı yüklerin altında?
Peki bu sevgi dedikleri şey sahiden yakıyor mu?
Eğer öyleyse hem yanıp hem de nasıl titrer ki bir insan?
Yürekte yanan bir ateş nasıl olurda buz kestirir vücudu?

Tezatlıklar içinde boğuluyorum zaman zaman.
Bazense tezatlıklar boğuyorum derinlerde.
Benimki de böyle bir çelişki işte n'apcan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder