29 Kasım 2015 Pazar

Güzel, olmaz mı?

Şöyle sahile doğru uzatıp ayaklarımızı, deniz eşliğinde söylenmiş bir kaç şarkıda kaybetmesek mi kendimizi?
Martılara attığımız simitler havada süzülürken ayranlarımızı yudumlasak.
Elini elimin üstüne koysan sonra.
Saçların dalgalansa rüzgarda, bir uğultu esse kulağımda.
Sen yüzünü dönsen bana; kırk yıllık yosun gül koksa, her balık bir yüzük taşısa karnında, midyelerin tamamı inci dolsa dişlerinden, denizin maviliği parlamaya çekinse gözlerinden. Bir konuşsan sonra dalgaların o dinlendirici sesi bile seçilemez olsa sözlerinden, martılar sussa, deniz sussa, motorları kapatsa limana yanaşamamış tüm tekneler, bir tek seni dinlesem güzel olmaz mı?
Güzel olmaz mı bütün lugatim sözlerinden ibaret olsa?
Denizin tüm huzuru, bütün mavilikler gözlerinden ibret alsa olmaz mı, ey güzel?

Güzel olmaz mı biz olsak?
Karanlığa karışıp giz olsak.
En pes noktalarında hayatında, tek notada tiz dolsak.
Söz olsak sonra bir kaç şairin mısrasına.

Güzel olmaz mı?
Olur tabi, işin içinde sen varsın bir kere, nasıl olmasın ki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder