13 Kasım 2015 Cuma

Ahmet Ulusoylu Olmak

Ahmet Ulusoy sıralarına yazılmış, Nazire ablanın sinirlene sinirlene sileceği bir yazı...

Neyini sevdim bu okulun bilmiyorum. Hep böyle sebepsizce bağlanıyorum işte her şeye, neyse daha güzel şeylerden bahsedicektik değil mi bu yazıda.
Atlantik.
Nedir bu "Atlantik"? Okyanus ismi? Üç hece sekiz harf?
Ya da belki sadece dağ başında bir okul.
Zaman öylesine hızlı geciyor ki burada, insan dört duvar arasında ne işlediğini, yurt geceleri işleten gizli numaraların sesini, sınav haftaları gevşemiş yurt ortamının stresini, kısacası çoğu şeyi, unutuyor.
Geçen sene sevdiğim bir arkadasimin girişip de okul öğrencilerinden cevap alamadığı bir projenin sorusunu soruyorum kendime zaman zaman.
"Ahmet Ulusoylu olmak nedir?"
Uzun metrajlı filmerle bile zar zor açıklanabilecek bir şeyin kısa filme dönüşmesini beklemekti belki de yaptığı tek hata.
Nedir peki Ahmet Ulusoylu olmak?
Fedakar bir iş adamının nufusuna geçmek olmasa gerek.
Ahmet ulusoylu olmak 3 kilometrelik yolu gece vakti yalnız başına, köpekler eşliğinde tırmanmaktır.
Otostop çekilip de durmayan ne kadar araba varsa arkasından istemsizce küçük küfürler savurmaktır.
Ahmet Ulusoylu olmak kantin sırasında cama yakın bölümden kaynamaya çalışmaktır.
Ulan fantazi değil mi deyip IB okumaktır, pek Akıncı bir hoca tarafından önceden fethedilip SBL'ye gitmektir, okulun erkek lisesi olduğunu bilmeden AL'ye kayıt yaptırmaktır bazense.
Ahmet Ulusoylu olmak kim olursan ol Atlantikte dedikodunun geçtiğini bilmektir.
Bir yere giderken SBL katından korku ve hızlı adımlarla geçmektir.
Törene geç kalınca okulun arkasından dolanmaktır, tezatlıklar içinde boğulmuş sözler işitmektir.
Ahmet Ulusoylu olmak, tarihine sınav koyulmuş MUN'e rapor alıp gitme cesaretini göstermektir.
Sebepsizce alkış başlatıp bundan mutlu olmaktır konferans salonunda.
Koridorda karşı cinsle konuşmanın garipsenmesidir Ahmet Ulusoylu olmak.
Kolay değildir Ahmet Ulusoylu olmak.
Ahmet Ulusoyda donmak öyle herkesin harcı değildir.
Hem gelenedir bu okul hem de gidecek olana o da dönüp dolaşıp ara ara gelir nasılsa.

Ne kadar Ahmet Ulusoylu varsa bu yazıyı okuyan, kolay gelsin.
Sakın eğmeyin başınızı bırakın başınıza bir kaç küçük olay gelsin...

Sevgiler, eski bir Ahmet Ulusoylu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder