2 Ocak 2016 Cumartesi

Bir Ğarip Yazı

Bugün eski dostların defterlerini karıştırırken,
Yüzüne rastladım bir paragrafta.
Sahi eskiden olsa,
Hüzüne rastladım derdim.
Öylesine silinmiş ki izin,
Güllerin öylesine sönmüş,
Günlerin öylesine dünmüş ki,
Göz dahi gezdirmedim cümlende.
Zaten çoktandır koymuştum noktasını bendeki senin,
Virgül atıp bir nefesle devam etmek yakışmazdı artık.
İlk okulda "okunmayan harf" olarak ezberlediğim "yumuşak g" lere benzedin aslında biraz.
Öylesine "g" doluyken,
Öylesine Gönlümdeyken
öylesine Giz olmuşken,
Gam olmuşken,
Gem olmuşken,
Limana hiç yanaşmamış o rotası, yolu meçhul Gemisi senken hayatımın,
Bir anda "ğ" olmuşsun.
Okunmuyorsun artık,
Adınla başlayamıyor hiç bir kelime,
Kitap yazabilecekken simana,
Oturup da iki kelam edilemiyor üzerine.
Gereksiz yere koyulmuş bir harfi gibisin alfabenin.
Bir daĞ Gölgesinden bahsedilmiyor seninle başlayan yazılarda,
Olsa olsa daĞlar denilebiliyor, Gölgesiz Gönülsüz daĞlar.
Arada bir yumuşatıyorsun sivri kalemimin kurşununu o kadar.

Yanlış anlamayın bu yazıyı bir "ğ" kalbime deyip yumuşattığı için yazmıyorum.
"G" lere övgü olsun yahut utansın "ğ" ler diye de yazmıyorum.
Yazacak bir şey bulamadım belki,
Yahut belki de çocukluğum geldi aklıma,
"Ğ" lere "g" dediğim zamanlar,
Sol yanım "agrırken" ki zamanlar hafızamı kurcaladı belki de.
Yahut paragraftaki düşüncenin akışını böylesine bozan cümlelerden konuşmak hoşuma gidiyor belki.
Kaç kere söyledim size,
Nedenini bilmem diye,
Siz bilmezsiniz ben de bilmem,
Arada bir yumuşayan kalemimin,
Simsiyah kurşunu bilir...

2 yorum:

  1. "Ğ" ler sıkmasın canını kardeşim, kaç harfi varsa alfabenin hepsi kurban olsun sana ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adamsın kardeşim, adını da yazsaydın:)

      Sil