24 Ocak 2016 Pazar

Hayaldaş...

Hayal kurmak,
Dünyanın bizi oturttuğu sıralarımızdan çıkıp.
Sıradışı olma halimizdir.
Kendi dünyamızda kendi düzenimizde,
Çilesiz bir hayat kurmaktır hayal kurmak.
Ne bir annenin feryadı duyulur burda,
Ne de bir çocuk ağlaması.
Ne birilerini kırarsınız hayallerinizle,
Ne de hayaliniz de birileri kırılır.

Hayal kurmak,
Sarı kapaklı bir kitabın,
Sarı sayfalarından birinde bulunan bir dipnotda "dipnefes" almaktır.

Hayal kurmak,
Son katmanı ses yalıtımlı bir gezegende
Tüm çığlıklardan, gürültüden,
Dünyayı kaplayan o pis görüntüden uzaklaşıp,
Kendi kafanızda kafanızı dinleme halidir.

Hayal kurmak,
Hayat kurmaktır,
Cesaret ister,
Esaret ister,
Kefaret ister...

Bazen yalnızlık dahi ister,
Bazense iki yalnız,
Yahut yalnızlar ordusu bile paylaşabilir hayali zaman zaman.

Yine de hayal kurmak,
Kapalı kutulardan gizler taşır.
Her müzikten tizler,
Yaşanmışlıklardan izler,
Yazılmışlıklardan sözler taşır.
Her günbatımından gece,
Her şiirden hece taşır,

Yine de hayal kurmak, her duyguyu yüce taşır.
Hem senin hayalin bu bırak,
Doldur bardağın tamamını, istediğini de taşır.
Bardağa da hep dolu tarafından bakarız böylece.

Korkma ziyan olmaz dökülenler de,
Yeni yeni çiçekler açar sehpada.
Diyorum ya,
Bardağa hep dolu tarafından bakarız...

Çok basit aslında olay,
Aç TDK yı bak, hayal düş demek.
Kim varsa camından görünen evde,
Hayaldaş demek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder