6 Ocak 2016 Çarşamba

Kim demiş içim dışım bir diye?

Bir ben var dışarılarda bir yerde. Gecenin bu saatinde, son demlerinde ayazın, sokaklarda dolaşan. Düşen her kar tanesinde içi ısınan bir ben. Dilediğini seven. Gördüğü bir bank üzerine, yine bir bankın üzerinde sayfalarca karalayan bir ben.
Biraz çocuk, epey de bir özgür dışarıdaki ben.
Dışarılara ağız dolusu söven, ve yine ağız dolusu seven bir ben bu dışarıdaki. Gördüğü her su birikintisine batırıyor ayaklarını. Batmışlığı hissetmek istiyor bazen, bazense sırf yaşlanmanın nasıl bir duygu olduğunu anlamak için yapıyor bunu. Kaç söndürülmemiş izmariti varsa kaldırımın hepsinin üzerine basıyor. Hali duman olmuş şehrin efkarını dindirmek için hiç bir dumana izin vermiyor. Ne vakit kasvetli görse havaları, bir kaç kuruş para atıyor açık gördüğü her gitar kabına. Kuşlar sussa o ötmeye başlıyor meczup misali. Bir sussa şu kuşlar, onun ciğeri düğümleniyor mecnun misali.
Her sabah güneşi, onun yüzüne parlıyor, ve yine mehtap en güzel onun yüzüne vuruyor geceleri. Bu yüzdendir belki de, bir başka onun kelimeleri, heceleri.

Kim ne derse desin seviyorum ben bu dışarıdaki beni. Bir futbol maçında berabere kalmak gibi bir şey bu, tam sevinemesem de yalnız olmadığımı bilmek hoşuma gidiyor.
Hem ne olmuş yani bir kaç hayalimizi kırdıysa? Mükemmel bir dizinin de dediği gibi hayat dediğin yanlış anonslardan ibaret zaten...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder