9 Ocak 2016 Cumartesi

Yine bildiğin gibi Ankara

Sabahları aylak aylak kepenk açmaya giden esnaf uykulu.
Şükürsüz çocuklar tekmeleriyor kaldırım taşlarını.
Yükseldikçe yükseliyor minareler,
Anlayacağın iyice uzaklaştı şehir insanı tanrıya.
Elli kuruşa dinini satan kara kara çocuklar,
Yine kağıtlar sıkıştırıyor ellere kızılayın ortasında.
Emekli olmak için epey bir emek harcamış yaşlı amcalar,
Emektar kahvelerin ağaç taburelerinde yine çift zar peşindeler.

Gecenin sessizliği hala ürpertiyor içimi.
Arada bir de ayaz çarpıyor suratıma.
Yaz sıcağına yırtılmış kotlar,
Yine bildiğin gibi.
Bir kaç sokak çalgıcısının enstrümanına misafir oluyorum boş vakitlerimde.

Yine renksiz bu şehir,
Grinin elli tonu da var bu şehirde.
Tartıya koysan, elli tondan fazla ahlaksız da.
Arada bir de yeşil boyalar damlıyor işte sokaklara o kadar.

Metro yine oturan gençlerden şikayetçi,
Okullarsa oturmayanlardan.

Yeni yeni sahaflar açılıyor.
Yeni cümleler boyuyor duvarları.
Her geçen gün daha bir kitaplaşıyor şehir,
Kıyametini beklermişçesine.

Anlayacağın güzel kız, Ankara yine bildiğin gibi.
Gün batımları, mehtap bildiğin gibi.
Değişen tek şey,
Sen gittikten sonra daha bir yazılası oldu şehir,
Bie de kazılası topraklara yeni yeni bedenler gömüldü o kadar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder